OĞLUNDAN BABAYA MEKTUP
BABA!
Ben doğdum Baba…..
En sevdiğim şey akşamları senin eve gelmendi…..
Seninle kurşun askerlerle oynardık…..
Sen koltukta uzanırken, senin sırtına uzanırdım….
BABA!
Ben doğdum Baba…..
En sevdiğim şey akşamları senin eve gelmendi…..
Seninle kurşun askerlerle oynardık…..
Sen koltukta uzanırken, senin sırtına uzanırdım….
Seni yalniz başina biraktigim o yere geldim…..
Terketmiştim seni o karanlik gecede…..
SensiZ yaşayamayacagimi düşünen ben!
Umutsuzca arkami döndüm ve gittim….
Yüregimdeki aci diner belki diye…
Hep uzaklara gittim….
Arkama bile bakmadan……
Sana hediye almak istedim, param yetmedi…
Aslında param yeteri kadar vardi, ama paranın alabileceği şeyler değildi benim sana vermek istediklerim….
Annecim, sana sevgimi….
Sana saygımı…..
Sana dürüstlüğümü….
Ve en önemlisi, senden sonra bile…. Hayırlı ve İmanlı bir evlat veriyorum….
çünkü bu senin eserin….
Ve sana bu yazıyı yazıyorum…..
Yaşım on iki…
Günlerden pazar…
çok güzel bir gün….
Dişarda hava da çok güzel….
Kahvaltimi yapiyorum….Bahceye inip, basket oynamak için sabirsizlaniyorum….
Evimde yatagimda uzaniyordum…..
Cam acik, tv seyrediyordum…
Soguk bir esinti girdi iceri….
Destursuz…. Tereddüzsüz…
Ben, çik disari bile diyemeden….
Esintinin arkasindan, aydinlandi etraf… Tüm ciplakligiyla….
Bu koca Şehir üstünü bile örtemeden….
Yaşama, ördüğün duvarlar kadar güçlü değilsindir bu Hayatta……..
Sevgin kadar güçlüsündür…….
Umutlardır, gününü aydınlatan…..
Ümitlerdir insana bir adim daha attirtan….
30 Aralik, saat akşam 8…..
Iş cevresinden, bir kac arkadasimla taksimde ismi lazim olmayan bir restauranttayiz….
Toplam on beş kisi kadar variz yokuz….
Herkes yeni Yila girmeden, bir arada olmak icin toplanmişiz….
En azindan ben öyle saniyordum….